Selam Arkadaşlar, ben de Kaymakgibi Sikilen Amlar sitesini hergün takip eden bayanlardan biriyim. İsmim Nurhan, 36 yaşındayım ve 18 senedir evliyim. Almanyada (Stuttgart’ta) yaşıyorum. 18 sene öncesi Türkiyede fakir bir ailenin kızı iken kocam ve ailesi beni istetti. Ailemle zor şartlarda geçinip gittiğimizden, ben de evet dedim. Kocam, kendine ait işyeri olan, maddi durumu yerinde, ama inanın çok odun bir insan. Yani odun demekle, ormandaki ağaçlara hakaret bile etmiş olurum. Kendisi çok yobaz, ama kültürlü seviyeli görünmeye çalışır ve sürekli pot kırar. Kocamın bu haline tam 18 senedir tahammül ediyorum, malesef etmek de zorundayım.
En azından çocuklarım için. Yatak odamıza gelince, inanın anlatmak bile zevk vermiyor. Gerdek gecemiz bile soyunmamızla birlikte 10 dakika sürdü. Kızlıktan kadınlığa nasıl geçtiğimi anlamadım bile. Okşamak, öpmek veya sevmek, kocam olacak odunun tamamen yadırgadığı kelimeler. Yatakta kendi işi bitince sırtını dönüp yatan bir insan. Ne görünümüne bakar, ne de (en nefret ettiğim şey) dişlerinin temizliğine bakar. Haftada bir kez anca dişlerini fırçalar. Evliliğim böyle geçip giderken, garibanlığın verdiği bilinçsizlik sayesinde, (ta ki o güne kadar) bir başka erkeğin cinsel organını bırakın gerçekte, resimde bile görmedim.
Kaderime boyun büküp öyle yaşarken, hep bütün kadınların kaderinin böyle benim gibi olduğunu sanırdım. Bir gün bayan arkadaşlarla güne katıldım. İçlerinden bir tanesi, adı Gül, çok sevdiğim ve ailecek gidip geldiğimiz bir kadın, “Yarın bize gel de oturalım, sen neden böyle üzgün ve içine kapalısın, bana anlat!” dedi. Ben de olur dedim. Bir gün sonra onlara uğradım. Çay kahve, pasta börek derken, “Bak canım senin neyin var? Neden üzgünsün? Bugün anlatmadan seni evden çıkarmaycam!” dedi. Ben de başladım anlatmaya. Gül’ün ağzı açık kaldı. İnanamadı. “Sen o kadar güzel bir kadınsın (Kendim 1.70 boyunda, sarışın, 62 kiloda, çok da bakımlı bir kadınım), kocan olacak o salak seni yatakta da mı mutlu etmiyor?”
Deyince, ilk başta utandım, ama sonra ısrarı üzerine anlatınca, kadın ikinci kez şok oldu. Utanarak, “Senin yatak odan da aynı geçmiyor mu?” diye Gül’e sorduğumda, şok geçirme sırası bana gelmişti. Kadın anlatırken yıllarımın boşa geçtiğini bir kez daha anladım. İnanın öyle ballandıra ballandıra, ‘Şeyi kalın, şu kadar yapar’ falan demedi. Sadece, “Kocam bana hiç kıyamaz, kollarına alır, öper koklar. Uyurken bile arkamdan sarılır, göğüslerimi eline alıp uyur!” demesi bile bana yetmişti. İçimden derin bir Offf çekerek evin yoluna düştüm, kaderime üzülerek. Aradan günler geçtikçe isyanım daha da çoğalıyordu.
Kocamın işyerinde çalışırken, kocam aradı, “3-4 günlüğüne Türkiyeye gitmem gerekiyor, sen işçilere ve işyerimize göz kulak ol!” dedi ve kapattı odun. Ben büroda çalışırken, akşama doğru, “Naber lan ibne?” diyerek aniden içeriye Ümit girdi. Ama beni görür görmez çok utandı ve özür diledi. Ümit Gül’ün kocası ve aynı zamanda benim kocamın samimi arkadaşı idi. “Sorun değil Ümit, özür dilemene gerek yok, ama senin ibne Türkiyeye gitti!” dedim ve kahkahayı bastım. “Ya inan kusura bakma Nurhancığım, kocanla biz aramızda böyle şakalaşırız hep, tekrar özür dilerim! Eh madem kocan yok, ben gideyim ohalde!” dedi ve çıkıyordu. “Ne o bizi adamdan saymıyormusun? Gel hele bir kahvemizi iç de öyle git!” dedim. O da utanarak, “Peki!” dedi ve karşıma oturdu. Ümitle bunca yıldır komşu olmamıza rağmen ilk defa sohbet ediyorduk.
Kahvelerimizi içerken konuşmamız esnasında fark ettim ki, Ümit kocamın tam tersi bir insanmış. Karizmatik, yakışıklı ve çok sempatikmiş. Kahve için teşekkür etti, kalkıyordu, “Bekle beraber çıkalım, benim de büroda işim bitti!” dedim, beraber çıktık. İşyerimiz evimize biraz uzak olduğu için arabama bindim, ama bir türlü çalışmadı. İyi ki Ümit henüz gitmemişti, “Bir dakika Nurhan, ben bir bakayım!” dedi. Ama maalesef o da çalıştıramadı. “Nurhan ben bir Araç çekme servisi çağırayım, onlar senin arabayı tamirhaneye çekerler, ben de seni eve bırakırım!” dedi. Hava soğuk olmasına rağmen beni çekici gelene kadar yalnız bırakmadı. Nihayet çekici geldi, arabayı yükledi ve biz de Ümitin arabası ile yola koyulduk.
Evin önüne geldiğimizde, kapıda benim çocuklar, “Anne biz arkadaşın evine oradan da bir Doğumgünü partisi var oaraya gideceğiz, geç geliriz, bizi merak etme!” dediler. Ümit tam gidecekken ben ısrar ettim, “Bir çay bari iç, soğuktan donduk, Gül’ü de ararız, o da gelir!” dedim. İçeri girdik. Ümit karısını aradı ama ulaşamadı, “Gül’e ulaşamıyorum, ben kaçayım istersen…” dedi. Ben de, “Yok valla, bir çayımı içmeden göndermem, Gül belki aradığını görür ve o seni arar! Sen Lavaboya git elini falan yıka, ben de çay koyayım!” dedim, mutfağa geçtim. Çay demledim, masaya getirdim, sıcak sıcak çaylarımızı içerken sohbete başladık. Havadan sudan konuşurken, neden bilmiyorum ama tesadüfen Ümitin önüne baktığımda pantolonunun önü öyle bir kabarmıştı ki, bir an birhoş oldum. O kadar etkilenmiştim ki, birden benim de bacak aram islanır gibi oldu.
Ümit 3 bardak çay içtikten sonra kalktı, ben de onu kapıdan geçirmeye kalktım. Kapıda tokalaştık, “Çok teşekkür ederim Ümit!” dedim, o sırada Ümit elimi bırakmadan beni yanaktan öpüp, “Ne demek Nurhancığım, seve seve!” dedi. Bir arkadaşı ile öpüşürcesine öpmüştü yanağımdan, ama bunu beklemediğimden şaşırmıştım. Kendisi de anladı ve hemen özür diledi, “Bir anlık refleksti inan, çok özür dilerim!” dedi. O an öyle tatlı idi ki, “Olsun, özür dilemene gerek yok, bir de öbür yanaktan öpersen kızmam!” kelimeleri ağzımdan kendiliğinden döküldü… Ümit beni birde öbür yanaktan öptü, ama bu seferki çok daha değişikti, sanki dili de değmişti.
O an göz göze geldik ve Ümit, “Şimdi sen de beni iki yanaktan öp, ödeşelim!” dedi hınzırca. Ben de onu yanağının birinden öptüm, öbür yanağını da öperken, dudağını dudağıma getirdi ve tam dudaktan ben onu öpünce, birden bana sarılıp dilini dudaklarımdan içeri soktu. Hemen dış kapıyı kapatıp, koridorda ayak üstü dakikalarca öpüştük. Aman tanrım, bu ne öpme! Sanki öpmüyor diliyle ağzımı sikiyordu. Bir yandan da iki eli ile kalçalarımı sıkıp, vücudumun her tarafını okşuyordu. Üzerimde pek kısa olmasa da eteğim olduğu için, elini hemen eteğimin altına attı ve külotumdan içeri elini sokmaya başladı. İşte o anda bende Film kopmuştu.
O an benimle istediğini yapabilirdi. Önüme diz çöküp eteğimi yukarı kaldırdı ve külotumu indirip bacak aramı öpüp koklamaya başladı. Dili ile amımın üstünden yalarken beni öyle bir titreme tuttu ki, hayatımda yaşamamıştım böyle bir şey. Ümit bu alanda çok tecrübeliydi. Elimden tuttuğu gibi beni yatak odasına götürdü. Ben ise sanki şeker görmüş bir çocuk gibi peşinden gidiyordum. Yatak odasında önce kendi soyundu külotuna kadar, sonra beni komple soydu. Beni sırtüstü yatağa yatırdı, ben sikecek diye bacaklarımı ayırıp beklerken, o yine kafasını bacak arama soktu. Belki yarım saat amımı, bacaklarımı ve göğüslerimi yaladı, öptü ve kokladı.
Bazen kalçamın arasına dilini sokup götümün deliğini bile yaladı. Kaç kez titreyerek orgazm oldum boşaldım, bacak aram sulandı, inanın aklımda bile kalmadı. Kocam olacak odun, beni hiç mi hiç yalamaz, aksine ağzıma zorla sikini sokardı, ben de iğrenirdim… Ama böyle bir erkeğin yarağı yalanmazmıydı. Şimdi de ben ona ziyafet çekmeliydim. Ümiti sırtüstü yatırıp, külodunu çıkarmamla birlikte devasal bir yarak dışarı fırladı
Çok manyak kalın ve aynı zamanda uzun bir yaraktı bu. Ben sade kocamınki büyük sanarken (başka yarak görmediğim için) bu nerdeyse iki kat büyük ve kalındı. Yarağın kafasını ağzıma almakta zorlanıyordum, ama mecburdum onu yalamaya, istiyordum yalamayı. Ben Ümitin yarağını yalarken, o da beni çevirip amımı yalamaya başladı. Helal olsun valla, ne bitmez iştah, bu ne erkeklik diye düşünürken, “Gel canım, artık beni içine misafir kabul etmenin sırası geldi!” dedi güldü. “Ümit ne olur canımı yakma, 18 senedir ben bunun yarısı kadar yarak yedim, dikkat et!” dedim.
Ümit güldü, “Biliyorum aşkım, kocanınkini yüzmede görmüştüm, senin yediğin yarak sayılmaz, ben sana hakiki yarağın tadını gösterecem, ama korkma, kendini bana bırak!” dedi. Beni altına aldı, bacaklarımı ayırdı ve başladı boynumu boğazımı yalayıp öpmeye. Dudaklarını ve dilini çok güzel kullanıyordu. Bir yandan da yarağının kafasını amımın dudakları arasında gezdirmeye başladı. Ben zevkten heyecandan çıldırmak üzere idim. Yarağını her ileri geri sürtmesinde biraz daha derine sokuyordu. Ve en sonunda yarağını amıma soktu. Ama ne yarakmış bu, amımın içini tümden doldurdu resmen.
Korkuyordum, ama alabildim hepsini diye de seviniyordum ki, Ümit bir daha yüklendi. Meğer az önce sadece yarısını sokmuş. Taşaklarını amımın dudaklarında hissedince gözlerim faltaşı gibi açıldı. Bacaklarımı sırtına dolayarak, resmen bağladım Ümiti, ileri geri yapmasın diye. Amım o kalın yarağa alışınca bacaklarım kendiliğinden çözüldü ve Ümit başladı ileri geri yapmaya. Kurban olduğum Tanrım ne yarak vermiş, bir saate yakın, evire çevire sikti ve resmen şelale gibi boşalttı beni. 18 senedir yarak yedim diye bildiğim şeyi boşuna yemişim. Sonunda gözümün içine bakarak, “Aşkım korunuyormusun?” diye sorması öyle sevimli idi ki, korunmasam bile “Korunuyorum!” dedirtecek tarzdan.
O koca yarağını dibime kadar soktu, ileri geri yapmadan sadece gözlerime bakıp öyle bir tazyikle aktı ki içime, o akarken ben bir daha boşaldım… Amımdan çıkardığında bir baktım ki, yarağı halen inmemiş. Yarağını sıvazlayarak beni tekrar öpüşüp okşamaya başlayınca, bir daha sikmek istediğini anladım ve “Ümit öldüm ben, bugünlük yeter, başka zaman yapalım, bundan sonra ne zaman istersen bu am senin!” dedim. Yanıma yattı, bana sarılıp okşamaya devam etti. Az önceki orgazmın verdiği tatlı yorgunlukla bir ara ben dalmışım. Gözlerim açtığımda, halen beni okşuyor ve kokluyor, kalçamın arasına yine o koca yarağını sürtüp duruyordu. “Ümit kurban olurum ne olur, amım böylesine sikilmeye alışkın değil, öldürme beni!” dedim. Ümit hınzırca güldü ve “Tamam, beni bir de arka kapından ağırla!” dedi. Ben tam, “
Anlayamadım?” derken, götümün deliğine o koca yarağını dayadı. Götümden sikmek istiyordu. Korkudan kaçmaya çalıştım, ama nafile. Ümit güçlü kollarıyla bana sımsıkı sarılmış ve “Hadi aşkım, kırma beni! Canımsın, aşkımsın!” diye çocuk gibi yalvarıyordu… Ümiti nasıl kırabilirdim ki? 18 senelik evliliğimden sonra bana ilk defa orgazm yaşatan aşkıma arka kapım kurban olsun dedim ve döndüm, “Bak aşkım ilk defa sen gireceksin oraya, zaten amıma zor aldım, ne gerekiyorsa yap ama acıtma!” dedim. “Tamam aşkım, sen bana krem gibi birşey ver, ama kaygan olsun!” dedi. Çekmecede Bebe Yağı vardı, verdim ve başladı yarağına ve götüme sürmeye. Biryandan da bana talimat veriyordu, “Bak ani hareketler yapma, kendini tamamen bana bırak.
Acıdığı zaman söyle, ama sıkma kendini!” dedi. Yağladıktan sonra beni yüzüstü yatırdı, altıma yastık koydu ve ensemi öperek yavaşça yarağını göt deliğime dayadı… Yarağının kafası biraz girerken ölecem sandım, ama vazgeçmeyecektim, kendime söz vermiştim, götümü Ümite vermeyip kime verecektim ki? Yarağının kafası girdi ama götüm de yırtılıyor sandım. Biraz hareketsiz bekleyip, ensemi öpüp ısıra ısıra kalanını da soktu. Sanki ta mideme kadar girmiş gibiydi. Aradan biraz zaman geçince, duyduğum acı sanki gitti, veya götümün deliği uyuştu. Ümit hızlanarak götümde gidip gelmeye başlayınca resmen zevk almaya başladım. Götten sikilmek amdan sikilmekten farklı bir güzel gelmişti bana. Ümit 15 dakika anca dayanabildi ve “
Çok dar götün var aşkım, dayanamıyorum gelecem!” dedi. Bu arada ben de bittim ama. Sanki götüme bahçe hortumu girmiş gibi, sıcak döllerini tazyikle fışkıratarak boşaldı götüme ve üzerime yığılıp kaldı. Yarağı götümden 5-6 dakika sonra yavaş yavaş kendiliğinden çıkarken, ben zevkten kendimden geçmiştim. Bir süre birbirimize sarılıp uzandık. Herşey o kadar güzeldi ki, rüyadaydım sanki ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Aşağıdan sesler geliyordu, çocuklar gelmişti. Hemen kalktım yatakodasının kapısını kilitledim.
Sex hikayeleri Duşun yatakodasında olmasından dolayı ikimiz de duşa girdik, yıkandık. Duştan sonra ben çocukların yanına çıktım, fakat Ümit çocuklar uyuyana kadar odadan çıkamadı. Ümiti uğurlarken kapıda beni öptü ve “Beni artık bundan mahrum bırakma!” diyerek bacak arama elini attı ve amımı avuçladı. Ben de, “O artık senin, istediğin zaman, istediğin yerde ve istediğin şekilde sikebilirsin aşkım!” deyip uğurladım.