Gecenin bir yarısı Eskişehir’den Ankara’ya doğru sürerken, bu da o akıl almaz sürüşlerden biri olacak diye düşündüm. Soldan gelen kötü şöhretli sürücüler beni yavaşlamaya zorluyordu. Radyo iyi geceler melodileri çalıyordu ve bu da ruh halimi iyileştirmiyordu. Lavabo ihtiyacımı gidermek ve kahve içmek için bir benzinci alanında durdum. Tesise girer girmez bir kadının orada bulunan kamyon şoförleriyle konuştuğunu fark ettim. Tekrar tekrar umursamaz bir şekilde başını salladı ve birkaç kez “sessizlik zamanı” lafını duydum.
Tuvaletten dönüp kasada bir kahve sipariş ettiğimde, belirsiz bir şekilde bana yaklaştı. Göz ucuyla ona daha yakından baktım. Uzun siyah saçları, sıkı bir poposu olan harika, ince bir vücudu ve anladığım kadarıyla güzel, sıkı göğüsleri vardı. Kırklı yaşlarının ortasında olduğunu tahmin ediyordum. Parayı ödedikten sonra utangaç bir şekilde bana yaklaştı: “Affedersiniz, beni bırakabilir misiniz?” “Nereye gidiyorsunuz?” diye sordum.
“Yol beni nereye götürürse,” dedi kaçamak bir ifadeyle. Genelde otostopçu almazdım, ama ondan hoşlanmıştım ve sıkıcı yolculuk sırasında bir arkadaşa ihtiyacım olabilirdi. Ben de kabul ettim. Trafiğin içine daldıktan sonra sohbet etmeye çalıştım ama o suskunluğunu korudu, sadece tek heceli cevaplar verdi ve hiçbir şey söylemedi. Sohbet için çok fazla… Ancak, beni dikkatle izlemeye devam ettiğini fark ettim. Kafamdan azgın ve çılgın düşünceler geçmeye başlamıştı.
Bu kadını yanıma almakla hata mı ettim? O kadar çok şey düşünüyorsunuz ki… Birdenbire, damdan düşer gibi, “Sen araba kullanırken rahat etmemin bir sakıncası var mı?” dedi. Omuzlarımı silktim. Hiçbir şeyi kırmadığı sürece, ne isterse yapabilirdi. Şaşkınlık içinde bluzunun düğmelerini göbeğine kadar açtı. Altına sütyen giymemişti. Göğüslerini ve koyu renk meme uçlarını açıkça görebiliyordum. Daha sonra eteğini yukarı itti ve külotunu çıkardı.
Sonra koltuğunda arkasına yaslandı ve rahatça iç çekti. Tamam, diye düşündüm, eğer hoşuna gidiyorsa, neden olmasın. Bir süre gece boyunca yine sessizlik içinde yol aldık. “Araba kullanırken kendimi biraz şımartmamın sakıncası var mı?” diye sordu masumca, sanki hava durumundan bahsediyormuş gibi. Cevabımı beklemeden bluzunu tamamen açtı ve göğüslerini ortaya çıkardı. Bir eliyle hızla büyüyen ve sertleşen meme uçlarıyla oynadı.
Sonra eteğini yukarı itti, bacaklarını açtı ve muhteşem amıyla oynamaya başladı. Sağ bacağını gösterge panelinin üzerine koydu ve sol bacağını büktü. Bu bana, bir tutam siyah kasık kılıyla taçlandırılmış amının iyi bir görüntüsünü verdi. Başparmağı klitorisine bastırırken orta parmağını amının tam ortasında gezdirdi. O an bu harika kadından keyifli bir “Aahh!” sesi yükseldi. Bu çok şaşırtıcıydı, yanımda neler olduğuna inanamıyordum!
Otostopçum aslında utanmadan kendini ovuyordu. Sürekli ona bakmamak için kendimi zor tuttum. Sol şeritte saatte 180 km hızla gitmek ölümcül sonuçlar doğurabilir. Neyse ki o sırada otoyol neredeyse boştu. Umarım koltuk minderini lekelemez diye düşündüm. Parmakları onun amcığının derinliklerine daldı. Şapırdadıklarını duyabiliyordum. Amı sırılsıklam olmalıydı. İnlemeleri de gittikçe daha yüksek sesle çıkıyordu.
Sonunda gerildi ve güçlükle bastırılmış bir çığlık attı. Gerçekten de yanımda orgazm olmuştu. “Vay canına, bu iyi geldi. Şimdi buna ihtiyacım vardı. Cevap vermedim ve yine tamamen yola konsantre oldum. Tanımadığım bir kadın yanımda kendini tatmin ederken ne diyebilirdim ki?” On dakikalık bir sessizlikten sonra, “Araba kullanırken sikini kaldırmamın sakıncası var mı?” dedi. Zaten oldukça sert olan sikimi çıkardı ve sikimle oynayarak bana otuz bir çekmeye başladı.
Becerikli eli çabucak onu gerçekten sertleştirdi. “Araba kullanırken sana sakso çekmemin bir sakıncası var mı? “Sadece başımı sallayabildim, çünkü nutkum tutulmuştu. Belki de otostopçuları daha sık almalıyım? Geçmişte neyi kaçırmıştım? Onayımı istiyordu fakat ben neredeyse hemen boşalıyordum, o kadar azmıştım ki beni sarsıyordu. Güvenlik için yavaşlayıp bir kamyonun arkasında sağ şeride geçerken kendimi kontrol etmekte zorlandım.
Dilini sikimin üzerinde gezdirerek erkekliğimi daha derin yaladı. Sikim boğazında daha derinlere kayboldu. Oral seks hakkında bir şeyler bildiğini hemen fark ettim. Sikimi emdi ve sertleştirdi. Azgınlıktan neredeyse bütün duyularımı kaybetmiştim. “Araba kullanırken spermlerini yutmamın bir sakıncası var mı?” diye sordu. Ne aptalca bir soru! “Aslında ısrar ediyorum,” diye cevap verdim nefes nefese. “Ne de olsa pantolonumda leke kalsın istemiyorum. ” Bana aşağıdan güzel bir şekilde sırıtarak cevap verdi ve sikimi yalamaya devam etti.
Bir dakika bile geçmeden döllerimi boğazından aşağıya fışkırtıyordum. Dudakları sıkıca kapalıydı ve rutin olarak tüm boşalttıklarımı ve sikimi zevkle yaladı. “Hmm, bu çok lezzetliydi. Şu anda tam da ihtiyacım olan şey buydu,” dedi ve sonra tekrar sessizliğe gömüldü. Bir süre sonra, “Araba kullanırken sizi rahatsız etmek istemem ama gerçekten işemem gerekiyor,” dedi. Bu bana iyi geldi, çünkü mesanemde de bir baskı hissettim.
Bir sonraki otoparka arabayı sürdüm. Geceyi burada geçiren park halindeki kamyonların arasında bir boşluk bulmak o kadar da kolay değildi. Seksi otostopçu hemen arabadan atladı. Dışarıda eteğini çıkarıp koltuğun üzerine attı. Bluzu açık ve karnı çıplak bir halde kamyonların yanından geçerek bir banka doğru yürüdü. Bacaklarını iki yana açarak üzerinde durdu. İki eliyle dudaklarının amını birbirinden ayırdı. Önce sadece damladı, sonra rahat bir şekilde işemeye başladı.
Bir elektrik direğinin tam altında duruyor olması ve sadece benim değil, muhtemelen birkaç kamyoncunun da onu izleyebileceği gerçeği onu rahatsız etmemiş gibi görünüyordu. Aksine, açıkça izlenmek istiyordu. Biraz daha utangaç bir şekilde, beni izleyebilmesi için yanında durdum ve ben de işemeye başladım. Onun amının sonuna kadar açık bir şekilde orada durduğunu görmek beni tekrar azdırdı ve sikimi sertleştirdi. Hatun zaten utanmaz bir orospuydu.
Onu şimdi becermek zorundaydım. Ses tonunu taklit ettim ve sordum: “Seni şimdi becermemin sakıncası var mı? “Bana şehvetle sırıttı. Sonra bacaklarını iki yana açarak piknik masasının üzerine uzandı. Amcığı davetkâr bir şekilde açıktı. Uzaktan ıslak ve sikişmeye hazır olduğunu görebiliyordum. Ön sevişmeyle uğraşmadım. Orada yatış şekline bakılırsa, muhtemelen hiç beklemiyordu. Kasıklarının arasında durdum, penisimi amcığının tam ortasına yerleştirdim ve sürtündüm.
Bu onunda muhteşem bir şekilde hoşuna gidiyordu. Gerçekten benimle sikişmek için arabama bindiğine ikna olmuştum. Sikimi amcığına sert bir şekilde aniden kökledim ve “Ah!” sesi acı verici bir şekilde bütün otoparkta yankılandı. Neyse ki bizden başka kimse yoktu. Bu orospuyu oracıkta çatır çutur sikmeye başladım. Zevkten deliye dönmüştü. Ben içine kökledikçe daha sert daha sert diye inlemeye başlamıştı. İstediği gibi bütün gücümle sikimi amcığına köklemeye başladım. Bir yandan ise saçlarını çekiyor. Ona daha fazla orospu gibi hissettiriyordum ama böyle yapmama gerek yoktu. O zaten bir orospuydu. Kısa bir süre onu böyle siktikten sonra kendimi çok zor tuttum ve “Geleceğim, dizlerinin üstüne çök” dedim. Dizlerinin üzerine çöktü ve sikimi büyük bir iştahla yalamaya başladı. Kısa bir süre sonra dayanamayarak ağzına geldim.
Büyük bir iştahla ağzına boşaldıklarımın hepsini yuttu. Bu bana gerçekten erkeksi ve çılgın hissettirmişti. İşimizi gördükten sonra hatunu gitmek istediği yere kadar bıraktım. Yol boyunca ne kadar istesem de bana numarasını vermedi ve ben de ısrar etmedim.
